Bu hafta Sensus Eskişehir olarak tadımını gerçekleştirdiğimiz Melen şarapları; gerek hikayesi gerek tarihi ile Trakya’nın yükselen ışığı… Melen; Hititçe kökenli, ”nehir kıyısı’ anlamına gelen bir kelime…
Melen Şaraplarının üreticisi Çetintaş ailesi; Cumhuriyet’ten önceki yıllara dayanan, üç kuşaktır devam eden şarapçılık serüvenini bugüne kadar başarıyla devam ettirmişler. Cem Çetintaş bu kuşağın son temsilcisi.
Cem Bey’le tanışmak ve enerjisine hayran kalmamak mümkün değil ki; biz de ekip olarak çok sevdik kendisini. Belki de Melen şaraplarının başarısı da Melen’in internet sayfalarında yazan;
‘’Üretilmiş olan her şey üreticisinden bir şeyler taşır ve biraz da onu anlatır aslında. Bu sebeptendir ki, şarapta, yetiştiği toprağın kokusunu, gördüğü güneşin samimiyetini ve mutlaka onu şişeye koyanın emeğini taşır tadında.’’
cümleleriyle açıklıyor kendini.
Melen Şarapları’nın kadehlerimize uzanan yolculuğu Tekirdağ’a bağlı Hoşköy beldesinde; denize nazır bir coğrafya da başlıyor… Cem Bey Hoşköy’de geçen bağbozumu dönemlerini öyle bir anlattı ki hepimizin gönlü bu yılın sonbaharına kaydı. Bağbozumu zamanı gün doğmadan başlanan üzüm toplamalar; sonra denizin kıyısında bir çardakta, bir şölen havasında geçen sabah kahvaltıları (köy ekmeği, zeytinyağı eşliğinde), keyifle geçecek günleri müjdeler gibi…
Tadım gecesinde şarap dostları ile uzun, bol sohbetli bir gece geçirdik ve Cem Bey; tadılan Melen şaraplarının yanında, ailesinin şarap serüvenini ve şarapla ilgili bildiklerini paylaştı.
Tadım Gecesinde Açılan Şaraplar;
MELEN MUSCAT
MELEN GANOHORA GRAWUTSIMINER
MELEN ROSE
MELEN GANOHORA MERLOT
MELEN ÖKÜZGÖZÜ REZERV
MELEN MANASTIR SHIRAZ



















