

Şarap kadehte iken, kadehin dairesel hareketler ile çalkalanması sonucunda kadehin iç kısımlarında yükselir ve yollar halinde kadehin dibine doğru inmeye başlar. İşte bu gözle görülen yol benzeri görünüme kadehteki gözyaşları (larmes) ya da bacaklar (lambes) denilir. Gözyaşları / bacaklar alkol oranı yüksek şaraplarda bu oluşumlar gözlemlenir.

Geçtiğimiz haftasonu soluğu Urla’da aldık. Urla’nın İzmir’e bu kadar yakın olmasına rağmen kalabalıklara boğulmamış, sakin, huzurlu sokakları, muhteşem doğası ve lezzetleri ile keşfetmemiş olanlar için gittiklerinde bu keşifleri için çok sevineceklerine hiç şüphe yok. Hele bir de şarapseverseniz, Urla’ya gelmişken mutlaka Urla Şarapçılık’ın yüzlerce dönüm bağın ortasına konumlanmış tadım atolyesine de uğramadan dönmeyin. Hatta sadece Urla Şarapçılık’a gelmek üzere özel olarak programınızı yapın, emin olun iyi ki gelmişiz diyecek, büyük mutlulukla ayrılacaksınız. İnce bir zevke sahip mimarisi ile fabrika ve tadım atolyesinde kısa bir tur yaptıktan sonra, şaraplarımızın tadımına geçtik. Chardonnay 2011 ile tadıma başladık. Beyazların kraliçesi denilen Chardonnay, burunda meyvemsi aromaları, damakta bıraktığı ferahlatıcı lezzeti ve beklentileri karşılayan finish’i [...]

Şarap şişeleri çoğumuzun bildiği 37,5’luk, 75 cl ve magnum’dan ibaret olmakla kalmayıp, meğer çok büyük çeşitlilik gösteriyormuş. Buyurun şarap şişeleri ve boylarını birlikte öğrenelim: Split/Piccolo/Pony -18,7 cl ‘lik bu şişeler bir kadehlik içimler için çok ideal. Half-Bottle – 37,5 cl’lik bu şişeler ise bir standart bir şişenin yarısını kadar şarap alıyorlar. Standard Bottle – 75 cl Standart şişeler Magnum – 1.5 litre ya da diğer bir deyişle 2 şişe şarap alıyor. Double Magnum – 3.0 litre ya da diğer bir deyişle 4 şişe şarap. Jeroboam – Bu şişelerin 2 farklı ebadı oluyor: Eğer köpüklü şarap üretiminde kullanılıyor ise 4 şişe, klasik şarap üretiminde kullanılıyor ise 6 şişe şarap alacak kapasitede [...]

Her yıllandırılmış şarap iyi şaraptır demek yanlış bir saptama olur. Öncelikle şunu belirtmiş olalım ki dünyada üretilen şarapların %98′i yıllandırılmadan tüketiliyor. Çünkü bu şarapların çoğu üretildiklerinde içime hazır durumda oluyorlar. Yıllandırılan sarpaların da çok büyük bir kısmını kırmızı şaraplar oluşturuyor. Şarapların yıllandırılma amacını, içindeki alkol, tanen, asidite gibi ögelerin içime en uygun anını yakalamak oluşturuyor. Bu nedenle almış olduğunuz şarap zaten içime en uygun koşullarında ise, onu yıllandırmak aromasını ve tanen, asidite dengesini damakta daha keyif verici kılmak yerine, tam tersine negatif etkileyecektir. Napa Vadisi’ndeki en unlu şarap üreticilerinden biri olan Robert Mondavi Vineyards’i ziyaret ettiğimiz sırada, ayni soruyu tadım yaparken biz de Mondavi ekibine sorduk: Bir şarabı satın aldıktan [...]

Mantar enfeksiyonundan etkilenmiş ve bozulmuş şaraplar için buşone tanımlaması kullanılır. Buşone şaraplarda burunda mantar kokusu tadım esnasında karşılaşılabilecek sorunların en başında gelir. Bu mantar enfeksiyonu kokusu henüz çok kuvvetli değilse, şarabın aromatik ve meyvemsi kokularını yok eder. Eğer keskin ve kuvvetli ise, şarapta klora benzer belirgin kokular buruna gelir.

Roze şarabin, beyaz ve kırmızı şarapların karıştırılması ile yapıldığına dair yaygın ve yanlış bir inanış söz konusudur. Roze şarapta tercih edilen üretim sekli, şarabin kırmızı üzümden yapılması yönündedir. Maserasyon( ıslatma) suresinin daha kısa tutulması ile, üzümlerin kabuklarındaki ( cibredeki) renk sıraya ve şaraba hafifçe geçer, böylece istenilen pembemsi renk edilir. Ardından kabuklar üretim işleminden çıkartılır, şıra aynen beyaz şaraptaki gibi fermantasyona devam eder ve roze şarap elde edilir.

Eskişehir Sensus yenilendi! Türk şaraplarıile hayatınıza keyif katan SENSUS, şimdi de kahve keyfi ve yepyeni atıştırmalık lezzetleri ile karşınızda. Üstelik ilk kahveden sonrakiler de bizden !





